Haber

TBMM Genel Kurulu “Akbelen” Gündemi ile Olağanüstü Toplandı.

Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, CHP’nin çağrısı üzerine Akbelen’de ağaç kesimiyle ilgili olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; “Buraya turuncu koltuklarda oturup para almaya gelmedik. Biz bu millete söz verdik. Hakkınıza, hukukunuza sahip çıkacağız, yanınızda olacağız, sizin adınıza ‘Biz geleceğiz’ dedik. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sesi.’ Ormanları vesilesiyle sizi buraya davet ettik ama yine hakaretler duyuyoruz, en ağır iftiralara maruz kalıyoruz, ‘Ağaç kesen kafa keser’. Ağaç kesmekle neyi savunacaksınız” dedi. AKP Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez’in açıklamalarına tepki gösteren Enginyurt, “O kadar duygulandım ki, şirket sahibi konuşuyor sandım. Kömür işletmecilerinin sahibi konuşsaydı, onlara ancak söylerdi.”

TBMM Genel Heyeti bugün CHP’nin talebi üzerine Akbelen’deki ağaçların kesilmesi gündemiyle toplandı. AKP ve MHP’li milletvekilleri, vergi zam ve zamlarının görüşüldüğü muhteşem toplantıda olduğu gibi toplantı yeter sayısının sağlandığının belirlenmesi üzerine yeniden TBMM Genel Divan Salonu’na girdi.

İlgili Makaleler

Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt şu değerlendirmelerde bulundu:

“Geldin, seçildin, farkında değildin herhalde”

“Bugün burada Akbelen Ormanları’ndaki katliamı gündeme getirmek için toplandık. Ancak toplantıda gördüğüm kadarıyla Akbelen’de bir şey yok. Fatih Dönmez’e anlatırken o kadar duygulandım ki şirketin sahibini sandım. Kömür işletmesinin sahibi konuşsaydı onlara ancak o adam gelirdi, biz sizi davet etsek size kendinizden bahsederdik.

Milletin hakkı gasp edilirken bu hakkı savunanlara hep hakaret ediliyor. Alıştınız, aslında seçim öncesi söylediklerinizi bırakmadınız. PKK’lı olduk, LGBT olduk, ‘hayvanlarla evlenmeye izin verecekler’ dediniz. ‘Erkek erkeğe evlenecekler’ dedin. Utanmadan her şeyi söylediniz ve sonucun prestijiyle seçimler bitti. Geldin, seçildin, kazandın, muhtemelen farkında değilsin. Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı 2 buçuk aydır aynı şeyleri söylüyorsunuz. Bire bir hakaretler bire bir suçlamalar, bire bir iftiralar. Bu durumda neden yapmanız gereken temel işi yapmıyorsunuz ve hep muhalefeti aşağılıyorsunuz?

“NEDİR BU HEDEF, NEDİR BU LÜTFEN? SÜREKLİ SALDIRI, SÜREKLİ OLARAK SÜREKLİ OLARAK HER TÜRLÜ YALITIMI, GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN KULLANMAK”

‘7 bin 500 liralık emekli maaşı ile bu ülkede nasıl yaşayacağız’ diyoruz, ‘bu emeklinin hakkını ve kanunlarını koruyalım’ diyoruz. Akaryakıta yüzde 80’den fazla zam yaptınız. ‘Bu artışlar reva mı’ diyoruz. Daha dün bir devlet bankasında yönetim kurulu üyelerine yüzde 100 zam yapıldı, kendinize acımıyor musunuz? Biri yüzde 25’i çok görürken, biri yüzde 100 zam alıyor Allah aşkına? Daha bugün bir eski milletvekili maaşı ile dört şirketten yönetim kurulu üyesi ve 5 bal maaşı alıyor. Vicdanınız sızlamıyor mu? Bu emekli kan ağlıyor diye üzülmüyor musunuz? Nedir bu hırs, nedir bu nefret? Her zaman gündemi değiştirmek için her türlü hakareti kullanıyorsunuz, her zaman saldırgan bir tavırla.

Dün fındığın taban fiyatı açıklandı. Fındık fiyatları açıklanan tabandan çok daha yüksek olmasına rağmen kimse gündeme getirmiyor. Hiçbir şey söylemiyorsun. Geçen yıl fındık 3 dolar 10 kuruştu, şimdi anlattığınız rakam 3 dolar 10 kuruş. Ancak geçen yıl bir işçiye 7 kilo fındık ödenirken bugün bir işçinin yevmiyesi 10 kilo fındıkla ödeniyor. Geçen yıl 1500 lira olan saat fiyatı bugün 3 bin liraya yükseldi. İşçi ücreti 750 liraya yükseldi. Bu ülkede kendi maaşınıza yüzde 100 zam yapıyorsunuz ama fındığa yüzde 54 zam olunca ‘biz çiftçimizi ezmedik’ diyorsunuz. Bunları gündeme getirmek ve tartışmak gerekiyor.

“2 HAFTA PARLAMENTOYU ARAYIYORUZ, KIZINIZ, KIZINIZ. NE YAPMALIYIZ? İNSANLAR MAĞDUR”

İki hafta Meclis’i aradık, kızıyorsunuz, kızıyorsunuz. Ne yapmalıyız? İnsanlar kurbandır. Sokaktayız, sokaktayız. Geziyoruz, dolaşıyoruz. Emeklilikte yaşlananlar bize sarılıp isyan ediyorlar. ‘5000 prim günü 5950 güne çıktı’ diyor. Bunu tamir et. ‘Sigortalı 8 Eylül 1999 tarih ve 4447 sayılı KHK tarihinde 2023 yılında emekli olurken, 9 Eylül tarihinde sigortalı 17 yıl sonra emekli olacaktır. Buna adalet getirin’ diyor. Staj ve çıraklık mağduru olan milyonlarca insan diyor ki; ‘Stajımı yaptım, çıraklığımı yaptım ve bana devlet sigortası raporu verdim. Ama sigortalılığıma prim günü sayılmıyor. Bu bir haksızlıktır, hukuksuzluktur’ der ve düzeltmek ister.

TBMM’de bunları konuşalım, tartışalım diyoruz ama siz ‘Meclisi neden topladınız’ diyorsunuz. Meclis ne yapacak? Biz buraya turuncu koltuklarda oturup para kazanmaya ve uyumaya gelmedik. Bu milletle konuştuk. Sizin adınıza ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sesi olacağız’ dedik. Akbelen Ormanları vesilesiyle bunu Türkiye’ye ses olarak duyurmak için sizleri buraya davet ettik. Ama yine hakaretler duyuyoruz. Yine en sert sözleri duyuyoruz. En ağır iftiralara maruz kalıyoruz. “Ağaçları kesen, kafaları keser.” Ağaç kesmek için neyi savunacaksınız?

“GELERSENİZ MİLLETİN SORUNUNA MUTLU OLMAK İÇİN O SOKAKTA OLACAKSINIZ”

Bu şirket olmasaydı, karanlıkta kalırdık. Karanlıkta nasıl kalırız? Sarı saçlı mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk 1926’da Kırıkkale’de elektrik ve çelik fabrikası kurarken bu ülkede miydiniz? Muhteşem Süleyman bu ülkede 400’den fazla baraj yaparken siz bu ülkede miydiniz? Bu ülke 21 yıl önce seninle neredeyse başladı, otomobil yoktu, buzdolabı yoktu, çamaşır makinesi yoktu. Peki, geldin. Haklısın. Sayenizde aydınlandık, sayenizde kurtulduk, sayenizde modernleştik. Hadi, sokağa çıkalım. Geleceksin, milletin derdine dert olmak için o sokağa çıkacaksın. O insanları dinleyeceksin.

23 bin gülle yemiş, mermi yemiş, gazi sayılmayan vatan evlatları var. Yüzde 40’ın altında rapor aldı diye gazi saymıyoruz. 15 Temmuz’da kan görünce bayılanları gazi saydık ama 23 bin vatan evladına kanun teklifi verdik. Milliyetçi Hareket Partisi verdi, Demokrat Parti verdi, FİNE Partisi verdi, Cumhuriyet Halk Partisi verdi. Sadece bu 23 bin vatan evladı öldüğü gün o bayrağa sarılmanın gururunu Türk bayrağına sarılarak yaşamak istiyor ama siz onu bile görmezden geliyorsunuz. Hep başka şeylerle gündemi meşgul ediyorsun, milleti başka şeylerle meşgul ediyorsun. Biz millet aç diyoruz, Diyanet Reisiniz ‘günaydın demeyin’ diyor. Bu konuda seni ne rahatsız etti? Ben Arap mıyım? Ben Türk’üm, ‘günaydın’ derim.

“EMEKLİ BİR BİLGE ÇİFTÇİLERİN GÜNÜ GÜZEL OLUR, SAHİBİ BUNUN HESABINI SORMAZSA ALLAH SİZDEN SORUR”

Bu ülke, bu insanlar sizi hak etmiyor ama siz haklısınız. Diyorsun; ‘Cemal Enginyurt ne fındığa verdi bize yüzde 65 Ordu, Giresun.’ Yüzde 65 hatasız almışsınız ama bu yüzde 65’e eşit mi diye soruyorlar. Çiftçi, buğday üreticisi Urfa’da size yüzde 70 verdi. TMO 35 gündür ödeme yapmıyor. 9 bin 200 lira dediğin buğday 6 bin liraya düştü. Ama senin sesin yok. Alışmışsın zaten, öyle güzel bir tabanın var ki, ‘soğan yiyoruz, reis yedirmiyoruz’ diyor. Onunla eğleniyorsun. Ama unutmayın ki insanlar sefil insanlar aç. Emekli perişansa çiftçi perişan, kul hesap sormazsa Allah senden soracaktır inşallah.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu